07 Mayıs 2008

Kanuni'den Fransa'ya İki Mektup!


Devlet-i Aliye-i Osmaniye'nin "Cihan" Padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın dönemin Fransa Kralı 1.Fransuva'ya yazdığı iki mektup vardır ki şuan bile okunduğunda insana "nereden nereye gelmişiz!" dedirtecek, ecdadımızın büyüklüğünü ve şanını iliklerimize kadar hissettirecek cinstendir.


1.Mektup

Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Avrupa'da büyük bir mücadele yaşanmakta idi. Habsburg İmparatorluğu akrabalık bağları ile Avrupa'nın önemli bir kısmında hakimiyet kurmuştu. İtalya, İspanya, Avusturya, Almanya ve Macaristan gibi ülkeler dolaylı veya direkt olarak Habsburg İmparatorluğu'na bağlı idi. Habsburg İmparatorluğu'nun önünde duran tek güç Fransa ve İngiltere idi. Osmanlı'ların Avrupa'daki bu mücadelelere karışmaları siyasi dengelerin yeniden kurulmasını sağladı. Kutsal Roma-Germen İmparatoru Şarlken, Fransa Kralı Fransuva'yı 24 Şubat 1925'te Kuzey İtalya'da Pavia Savaşında yenip, esir aldı. Fransız'lar, şarlken karşısında aciz kalınca, o dönemde Hristiyanlığın en büyük düşmanı olarak kabul edilen Osmanlı'lardan yardım istediler.

Ve Kanuni'den Gelen ferman...

"Ben ki Sultanlar Sultanı, Hakanlar Hakanı, Hükümdarlara taç veren, Allah'ın yeryüzündeki gölgesi, Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Azerbaycan'ın ve Şam'ın ve Halep'in ve Mısır'ın ve Mekke ve Medine'nin ve Kudüs'ün ve bütün Arap diyarının ve Yemen'in ve nice memleketlerin Sultanı ve Padişahı Sultan Beyazıd Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman'ım. Sen ki Fransa viyaletinin Kralı Fransuva'sın.

Hükümdarların sığındığı kapıma elçiniz ile mektup gönderip, ülkenizi düşman istila edip, şu anda hapiste olduğunuzu bildirip, kurtuluşunuz konusunda bizden yardım talep ediyorsunuz. Söylediğiniz herşey dünyayı idare eden tahtımızın ayaklarına arz olunmuştur. Herşeyden haberdar oldum. Yenilmek ve hapsolunmak hayret edilecek birşey değildir. Gönlünüzü hoş tutup üzülmeyesiniz. Böyle bir durumda atalarımız düşmanları mağlup etmek ve ülkeler fethetmek için seferden geri kalmamışlardır. Bizde atalarımızın yolundayız ve daima memleketler ve alınmaz kaleler fetheylemekteyiz. Gece gündüz daima atımız eyerlenmiş ve kılıcımız belimizde kuşatılmıştır. Yüce Allah hayırlara bağışlasın. Allah'ın istediği ne ise olur. Bundan başka haberleri gönderdiğiniz adamınızdan öğrenesiniz. Böyle biliniz."

2.Mektup

Bu mektupta, Fransa'da "Dans" eğlencesinin başlaması, yapılması üzerine Kanuni tarafından yine Fransa Kralı 1.Fransuva'ya yazılmış bir mektuptur.

Aynen şunları der Kanuni...

"EY Fransa Kralı FRANSUVA!

Sefirim Kebirimden aldığım mazhara göre malumatım oldu ki, memleketinde dans namında Ala Mele İnnas Fuhşiyyat ve Lubiyat yapıyormuşsun... İş bu Name-i Humayunumun eline vusulünden itibaren bu mel'anet rezalete son vermediğin takdirde, Ordu-yu Humayunumla gelip seni kahretmeye muktedir olurum.

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN."

Günümüz Türkçesi ile, (elçimden aldığım habere göre bildiğim oldu ki, sizin ülkenizde adı dans olan, kadın ve erkek arasında münasebetsizce oynanan bir oyun ortaya çıkmış. Bu mektup eline geçtiği anda ya bu rezil oyunu hemen yasaklarsınız ya da ben gelir ülkenizi başınıza yıkarım.)

Ve Kanuni'nin bu mektubundan sonra Fransa'da 100 yıl dans edilmediği söylenir...

10 yorum:

Adsız dedi ki...

Atalarımızın ne kadar kudretli olduğunu şimdi anladım,ne diyeyim helâl olsun...

Adsız dedi ki...

Atalarımızın ne kadar kudretli olduğunu şimdi anladım,ne diyeyim helâl olsun...

Yazıyor... dedi ki...

at yalanı ...

Adsız dedi ki...

Mustafa Buran, sen ne tohumusun...

Unknown dedi ki...

Yalnız yukarıda ki Pavia Savaşı 24 Şubat 1525 tarihinde gerçekleşmiştir.
Ayrıca Türklükle ilgisi olmayan, tarihin gerçeklerini bilmeyen yorumda yazmasın lütfen

Unknown dedi ki...

Yukarıda bahsi geçen mektuplar tamamen gerçektir.

Unknown dedi ki...

Keşke tarihi doğru yazsaydınız, 1925 De Kanuni Sultan Sülyman padişahımız mi var dı? .

Murat Hüseyin Dikmen dedi ki...

1525 olacaktı o

Orkun dedi ki...

Mustafa buran bey at yalanı deyip bırakmışsın,devamını ben yazayım. Öpeyim inanmayanı. Az kafanı kaldır da kitap oku dingil,ama yok. Sen onu da gider kendin gibi gavurların dilinden okursun. Street...

Adsız dedi ki...

buna kudret değil ne oldum delisi olmak kibir ve gaflet içinde olmak denir. Kibir şeytanın en sevdiği günahtır. eksiğini görmez hatasını bilmez ve yenilik yapamaz.